ÇOCUK VE EĞİTİM
Edvin Bekteşeviç
“BALKAN
ÜLKELERİNDE VE TÜRKİYE’DEKİ EĞİTİMİN KARŞILAŞTIRILMASI”
Bu dünyada herkes
bir isim yapmak,itibar görmek, öldükten sonra unutulmamak, ünlü olmak, para,
güç ya da mevki sahibi olmak ister. İnsanlar bu saydığım şeyler için her türlü
fedakarlıkta bulunmakta, arkalarında güzel bir eser bırakmak istemektedirler.
Ancak
saydıklarımın yanında öyle bir eser daha var ki, o eser “çocuklarımızdır”. Ne yazık ki diğer amaçlarımız, meşguliyetlerimiz
için çocuklarımızı ihmal etmekteyiz.
Evet çocuklar
bizim en büyük eserimizdir. Onları ailelerine, arkadaşlarına, büyüklerine ve
topluma faydalı bireyler haline getirmek anne ve babaları olarak bizim en büyük
sorumluluğumuzdur.
Çoğu ailenin
çocukları hakkındaki şikayetleri “bu çocuk temiz değil, yalan söylüyor, ders
çalışmıyor, arkadaşlarıyla kavga ediyor, öğretmenlerine saygısızlık yapıyor,
küfür ediyor, odasını toplamıyor” şeklindedir. Bu listeyi daha da
kabartabiliriz. Türk toplumunun çocuk yetiştirme tarzı ile alakalı bir şey
değil bu, emin olun ki birçok ülkede de ebeveynler benzer şeylerden şikayetçi.
Çocuk, her yerde çocuk...
Balkan
ülkelerinin çoğunu görmüş, çocukluğunun en güzel zamanlarını Balkan ülkelerinde
yaşamış, şimdi de Türkiye’de bulunan bir insan olarak Balkan ülkeleri ile
Türkiye hakkında birçok bilgiye sahibim. Bu haberimde de Balkan ülkeleri ile Türkiye’de
çocuk olmaktan tutun, eğitim sistemine kadar bir karşılaştırma yapacağım.
Ben çocukların
dini, dili, mezhebi, rengi ne olursa olsun saf, tertemiz, yalansız kısacası
tertemiz bir kalple dünyaya geldiklerine inanıyorum. Ancak maalesef ki doğuşta
saf ve temiz olan çocuklarımıza yanlış şekiller veren, onları istemediğimiz,
kendilerinden rahatsızlık duyulan bireyler haline getiren bizleriz, biz
yetişkinler.
Hepimizin bildiği
gibi eğitim ailede başlar. Çocuğun belki de nasıl biri olacağı ailede ortaya
çıkar. Bu nedenle çocuk yetiştirme açısından en önemli kurumdur. Balkan
ülkelerinde okul öncesi eğitim oranı bir hayli yüksektir. Türkiye’de düşük
gelirli aileler çocuklarını kreşe göndermekte zorlanırken, Balkan ülkelerinde
neredeyse her aile çocuğunu kreşe göndermekte, okul öncesi eğitime önem
vermektedir.
Peki kreş
ücretleri ne durumda? Balkan ülkelerinde, özellikle de Karadağ’da aylık sadece
20-25 Euro’ya, herhangi bir ekstra masraf olmadan çocuğunuzu kreşe
gönderebilirsiniz. Bu 25 Euro’luk ücrete çocuğun kırtasiye ve yemek masrafları
gibi ücretler de dahil. Ancak Türkiye’ye baktığımız zaman hal içler acısı. Okul
öncesi eğitime dair farkındalığın sonradan sonraya başladığı Türkiye, kreş
fiyatları ile el yakıyor.
Peki ya ilköğretim ne durumda? Bildiğiniz üzere
Türkiye’de ilköğretim zorunludur, aynı şekilde Balkan ülkeierinde de öyle.
Okullara herhangi bir ücret ödenmiyor. Yabancı dil eğitimi aynı Türkiye’de
olduğu gibi dördüncü sınıfta başlıyor. Ancak beşinci sınıfta İngilizce’nin
yanında öğrenciler Rusça eğitimi de almaya başlıyor.
Türkiye’de lise
eğitimi öncesi öğrenciler TEOG Sınavı’na giriyor. Bu sınavlardan aldıkları
puana göre lise eğitimine başlıyor. Karadağ’da bu durum biraz farklı. Okul
diploması ile okullara başvuruluyor, farklı kriterler sonucunda öğrenciler lise
eğitimine hak kazanıyor. Herhangi bir sınav söz konusu olmuyor. Lise eğitimi
konusunda Türkiye’den pek farkı olmayan lise eğitimi, mezuniyet konusunda
Türkiye’den bir nebze farklı. Mezuniyet
için bir final sınavına giren öğrenciler, aldıkları puanlara göre mezun
oluyorlar. Eğer puanları barajın altındaysa mezun olamıyorlar.
Nasıl ki bir ağaç
yaş iken eğiliyorsa, çocukları da bir ağaç gibi düşünmeli, onların eğitimini en
büyük sorumluluğumuz haline getirmeliyiz. Bu yaptığım karşılaştırma basit bir
karşılaştırma. Asıl önemli olan ülke ya da eğitim için ödenen ücretler değil, eğitimin
nasıl olduğu ve kalitesidir.
Yazımı eğitime
dair şu sözle bitirmek istiyorum: “Yeter derecede eğitime sahip olmalısın ki, çevrende insanları
gereğinden büyük görmeyesin; fakat bilgeliği sağlayacak kadar da eğitimin
olmalı ki, onları küçük görmeyesin. “ –
M.L. BOREN
0 yorum :
Yorum Gönder